Vakıflar Türk sosyal hayatında yer alan en önemli kurumlardır. Tarih boyunca bu kurumlar sağlık, eğitim gibi önemli alanlarda Türk halkına büyük hizmetler vermiştir. Vakıflar, yurt kalkınmasında üçüncü güç olarak tanımlanmaktadır.
Vakfımızın kurucusu Bedrettin Dalan babasının görev yeri Germencik’te ilkokulu bitirdikten sonra ortaokula devam etmek için Aydın’a gitmek zorundadır ve Aydın Lisesi’ne kaydını yaptırır. Veliliğini de Lise Müdür Yardımcısı İsmet Kültür üstlenir. Başkanımız Aydın’da kalacak yeri olmadığı için Germencik’ten Aydın’a her gün trenle gidip gelmeye başlar. Bir gün trende karşılaştığı bir zatın dikkatini çeker. Bu kişi Aydın Başsavcısıdır. Onun yardımı ile 1953 yılında Aydın’da zamanın Başbakanı tarafından açılan vakıf yurduna yerleşir ve Germencik – Aydın arasındaki okula gidiş dönüş serüveni sona erer. Yüksek öğrenimine de Fatih’ deki “Vakıflar Yüksek Tahsil Talebe Yurdu’ nda kalarak devam eder.
İSTEK Vakfının oluşum projesi, Başkanımızın eğitim gördüğü vakıf yurtlarında o gün planlanır. Bu projenin uygulamaya geçişi, Başkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmasıyla ateşlenir. Bu projenin hayat bulmasında bir başka etken de çocuklarını yabancı dille eğitim yapan okullarda okutmak için velilerin giriştiği ve çocukları yarış atı gibi sınav maratonuna sokmalarını engelleyebilmektir. Başkanımız bu düşüncesini ilk olarak eşi Ayseli Dalan’a açar. Ayseli Hanım Belediye Başkanlığı görevi ile okul açıp işletmenin nasıl yapılacağını sorar. Aynı konu Başkanımızın Milliyet gazetesi sahibi Aydın Doğan ile karşılaştığı bir sohbet toplantısında gündeme gelir. Aydın Doğan’ın da Ayseli Hanım gibi Belediye Başkanlığı ile eğitim işinin bağdaşamayacağını belirtmesi üzerine, Başkanımız bu fikrini kuracağı bir Vakıf eliyle yürüteceğini ifade eder. Bu yanıt üzerine Aydın Doğan “Bakın Bedrettin Bey, bütün politikacıların adetidir. Seçim atmosferinde vaatte bulunurlar ve seçim bitince de bu vaatler unutulur. İstanbul için yapacaklarınız konusunda bir şey söyleyemem ama eğitim konusunda söylediklerinizi yapamazsınız. Bakın burada konuşulanları bir teybe kaydediyoruz. Vaatlerinizi tutmanız için size gazete olarak destek vereceğiz. Eğer seçimi kazanır da bunları yapmazsanız iki elimiz yakanızda olacaktır. Gazetede aleyhinize yayın yaparız.” der.
Dalan, kendi Belediye Başkanlığı döneminden önce Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış olan emekli Tuğgeneral İhsan Salcıoğlu’nu görevlendirir. İhsan Salcıoğlu Vakıf Resmi Senedi’ ni hazırlar.
Başkanımız senet hazırlanınca Aydın Doğan’ı arar ve “Vakfı kuruyoruz, Milliyet gazetesi de vakıf kurucuları arasında yer alıyor. Makbuzu gönderiyorum, parayı hazırla” mesajını iletir. Böylece basın önünde vadettiği “Eğitime Hizmet” sözü gerçekleşme aşamasına girer. İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı’nın amacı “Yabancı dil ağırlıklı öğretim konusunda öğrenciler velilerine yük olmaktan çıkarılarak İlçe Belediyeleri hudutları içinde yaygın olarak bu gibi okulların ve gerektiğinde meslek liselerinin açılması ve işletilmesi için gereken faaliyetlerde bulunmak suretiyle çok daha fazla öğrencinin bu okullardan yararlanmasını mümkün kılmak.” Bu amaçla kurulduğu için Vakfa, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınır. İlk toplantı kurucuların katılımı ile Başkanımızın başkanlığında yapılır. Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda çağdaş ve atılımcı bir nesil yetiştirmek üzere ateşlenen bu alevi kimse söndüremez.